Güney ÖZTÜRK-Sözcü
Kadınlar ve fırsat eşitliğini konuşuyoruz değil mi...
New York’un Queens semtinde, göçmen bir ailenin bodrum katı dairesinde büyüyen Tayvanlı bir kız vardı.
Herkes matematikte iyi olduğunu söylüyordu.
O ise “iyi” kelimesini hiç sevmedi.
“Mükemmeli bulana kadar çalışacağım” dedi.
Aradan 40 yıl geçti.
Bugün, yapay zekânın geleceğini belirleyen en güçlü kadının adı Lisa Su.
xxx
Onun hikâyesi daha çok, göçmen bir kız çocuğunun önce bilime, sonra makinelere, sonra da kendi kaderine hükmetme hikâyesi.
Su’nun yaşadığı Queens, Türklere belki Hollywood filmlerinden aşina... Dar sokaklar, çamaşırhane önleri, göçmen aksanı, bolca çalışmak ve hiç şikâyet etmemek…
Dünyanın en iyi mühendislik okulu MIT’de doktoraya giden yol da bu inatçılığın sonucu. 1990’ların erkek egemen laboratuvarlarında günde 12-14 saat çalışan Asyalı bir kadın… mühendisliğin en zor dalında ilerlerken yaşadığı yalnızlık ona iki şey kazandırdı. Çip tasarımının fiziğini atomuna kadar bilmeyi ve vazgeçmemeyi...
xxx
Sonra sahneye mikroçip devi AMD çıkıyor. 2014’te değeri 3 milyar doların altına düşmüş, neredeyse batmak üzere olan bir şirket. Yönetim kurulunun karşısında Lisa Su ayağa kalkıp “Bu gemiyi döndürebilirim” dediğinde, kimse o cümlenin birkaç yıl sonra 335 milyar dolarlık bir teknoloji devine dönüşeceğini tahmin etmiyordu. Ama Su, mühendisliğin analitik aklıyla finans ve siyasetin karmaşık denklemlerini birleştirdi.
Intel gibi bir devi yendi. Türkiye’de yakından bilinen tabirle “devleri devirmek”, işte tam burada gerçekleşti. AMD’nin CPU (bilgisayarların beyni sayılan ana işlemci piyasası) pazarında Intel’i geçmesi, teknoloji dünyasında hâlâ “İmkânsızın gerçekleştiği an” olarak anlatılır. Bir göçmen kadının, milyarlarca dolar değerindeki bir devi teknik mükemmeliyet ve stratejiyle alt etmesi, kadınlar ve hatta STEM’e (Bilim-Teknoloji-Mühendislik-Matematik) meraklı gençler için çok güçlü bir ilham kaynağı.
Ama belki de en sinematik detay şu...
Dünyanın şu an en değerli mikroçip şirketi Nvidia’nın CEO’su Jensen Huang ile Lisa Su akraba. İki kuzen, bugün dünyanın çip savaşında birbirine rakip. Biri dünyanın en değerli şirketinin başında, diğeri ona kafa tutan tek gerçek alternatif.
Böyle bir hikâyeyi Hollywood yazsa, “abartmışlar” denir.
xxx
Fakat Su’nun en radikal hamlesi 2022’de geldi. Yönetim kurulunun karşısında, kimsenin kolay kolay söyleyemeyeceği o cümleyi kurdu...
“Şirketi tamamen yapay zekâya çeviriyorum. Kısmen değil, bölüm bölüm değil, tamamen.”
Bu karar, 90 milyar dolarlık bir şirketi üç yılda 335 milyar dolara taşıdı.
Bazıları riskten korkar, bazıları ise riskin içindeki fırsatı görür. Lisa Su ikinci grupta...
Bugün yapay zekâ (AI) yarışında Su, yalnızca bir CEO değil, Washington’dan Riyad’a, Paris’ten New York’a kadar uzanan küresel sahnenin en güçlü aktörlerinden biri.
xxx
Onu geçen hafta Trump’ın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman şerefine verdiği Beyaz Saray’daki akşam yemeğinde en ön masada gördüm. Salonun en güçlü iki figürü arasında mekik dokuyor, Selman’la bol kahkahalı sohbetler ediyordu.
İki lider ne konuşuyor, diye kulak kabarttım. Petrol falan değil… Trilyon dolarlık yapay zekâ yatırımları...
Suudi Arabistan, AMD’yle 6 gigawattlık dev bir (AI) veri kümesi kuruyor. Yani yüz binlerce bilgisayarı aynı anda çalıştırıp yapay zekânın öğrenmesini sağlayan dev bir işlem gücü ağı... MI450 çipleriyle donatılacak, dünyanın en büyüklerinden biri olacak.
Bu projeyi finanse eden de Suudilerin dev varlık fonu, AMD’nin bölgesel genişlemesine 3 milyar dolarlık kaynak ayırmış durumda.
Bizim küçümsediğimiz “çöl ülkesi” artık yapay zekâda yeni bir çekim merkezi.
(Daha geçen ay Prens Selman; FIFA, Battelfield, Star Wars ve The Sims gibi oyunlarıyla ünlü Electronic Arts-EA oyun şirketini 55 milyar dolara satın aldı. Şirketin başına Trump’ın damadı Jared Kushner’ı oturttu.)
Lisa Su da bu dönüşümün tam ortasında. Queens’ten çıkan bir göçmen kız ile Riyad’ın teknolojiyi petrolün yerine koyan vizyonu aynı masada buluşuyorsa, dünyayı kimlerin şekillendirdiği ortada...
Kaynak: Güney ÖZTÜRK-Sözcü / 26 Kasım 2025
